Haber Detayı

Cumhurbaşkanının Hukuku: Neden Korunmalı, Nasıl Uygulanmalı?
Gündem haberport.com
01/10/2025 14:31 (2 ay önce)

Cumhurbaşkanının Hukuku: Neden Korunmalı, Nasıl Uygulanmalı?

Cumhurbaşkanının hukuku, Anayasa'nın tanıdığı Devlet Başkanı ve Başkomutan sıfatları çerçevesinde korunmalı; saygı ve uyum, devlet düzeninin gereğidir.

Cumhurbaşkanının Hukuku: Neden Korunmalı, Nasıl Uygulanmalı?

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına saygıyı, aktüel siyasetin çekişmeleri üzerinden değil devletin genel işleyişi bağlamında değerlendirmek gerekir.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanının hukukunun kapsamını ve bu hukuka neden riayet edilmesi gerektiğini analiz etti.

TBMM açılışındaki tartışma ve anayasal zorunluluk Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 1 Ekim 2025 tarihli yeni yasama yılı açılışına muhalefetin bir kısmı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM'de yapacağı konuşma nedeniyle katılmayacağını açıkladı.

Oysa Cumhurbaşkanının yasama yılı açılışında TBMM'de konuşma yapması Anayasa'nın öngördüğü bir hak ve görevdir: "Cumhurbaşkanı 'gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar.'" [1] Demokratik muhalefet anayasal sınırlar içinde icra edilmelidir.

Bir kısmı muhalefetin Cumhurbaşkanının hukukuna karşı tavır alması, anayasal hükümlerle çatışan bir yaklaşımı teşkil eder.

Pozitif hukuku değiştirme talebi meşrudur; ancak pozitif hukuku tanımamak hukuka aykırıdır.

Hukuk dışına çıkan tutumlar demokratik muhalefet kapsamında sayılamaz.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde görev ve sorumluluklar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte Cumhurbaşkanı yalnızca "Devletin başı" olarak değil, aynı zamanda Devlet Başkanı sıfatıyla tanımlanmıştır.

Anayasa hükmü şöyledir: "Cumhurbaşkanı Devletin başıdır.

Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir.

Cumhurbaşkanı, Devlet Başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder." [2] Bu çerçevede Cumhurbaşkanı hem halkın (cumhurun) hem de devletin başıdır; Anayasa, Cumhurbaşkanına "Anayasanın uygulanmasını" ve "devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme" görevini vermiştir.

Eski sistemde daha çok gözetme/nezet görevinden söz edilirken, yeni sistemde bu görev temin etme yani icrai bir niteliğe sahiptir.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı yürütme yetkisinin yanı sıra yasama ve yargıya ilişkin düzenli ve uyumlu çalışma perspektifi sunma yetkisine sahiptir; TBMM'nin yasama yılı açılış konuşmaları da bu kapsamda değerlendirilir.

Ayrıca Cumhurbaşkanı milli güvenlik politikalarını belirler ve TBMM adına Başkomutanlığı temsil eder; Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verme yetkisi de Anayasa'da yer alır. [3] Neden Cumhurbaşkanına saygı gösterilmelidir?

Cumhurbaşkanına saygı gösterilmesi, yalnızca bir siyasi nezaket meselesi değil; anayasal, kurumsal ve toplumsal bir zorunluluktur.

Bunun başlıca gerekçeleri şunlardır: 1.

Halkın genel iradesi olan milli iradeye saygı. 2.

Halkın demokratik iradesi olan seçmen iradesine saygı. 3.

Devlete saygı ve devletin kurumlarının işleyişine olan güvenin korunması. 4.

Bundan sonra hangi mecradan seçilirse seçilsin göreve gelecek Cumhurbaşkanlarına duyulması gereken devlet makamına saygı. 5.

Anayasal düzene uyma zorunluluğu.

Bu nedenle Cumhurbaşkanına saygıyı, gündelik siyaset çatışmaları üzerinden değil, devletin genel işleyişi ve anayasal düzen çerçevesinde değerlendirmek gereklidir.

Cumhurbaşkanlığı makamı: Eleştiri hakkı ve sınırlar Cumhurbaşkanının yürütme yetkisine ilişkin uygulamalar ve politikalar eleştirilebilir; bu, demokratik rekabetin ve basın-siyaset özgürlüğünün doğal bir parçasıdır.

Ancak eleştirinin sınırları vardır: hakaret, küfür ve hukuk dışı saldırılar kabul edilemez.

Bu tür davranışları sergileyenler veya teşvik edenler hukuken ve halk nezdinde hesabını verecektir.

Anayasal bakımdan Cumhurbaşkanı; Türkiye Cumhuriyeti'ni ve milletin birliğini temsil etme, Devlet Başkanı ve Başkomutan sıfatlarına sahip olması nedeniyle yalnızca yürütme organının yetkilisi olarak görülemez.

Cumhurbaşkanının hukuku bu rollerin tamamından oluşur.

Her vatandaşın, eleştiri hakkı saklı kalmak kaydıyla, anayasal hükümlerle belirlenmiş Cumhurbaşkanının hukukunu koruması ve saygı göstermesi bir anayasal ödev ve vatandaşlık bağının gereğidir.

Milletvekillerinin de öncelikli görevi budur.

Sonuç Cumhurbaşkanının hukuku, Anayasa'da açıkça çizilmiş roller ve sorumluluklarla şekillenmiştir.

Bu hukuka riayet etmek, devlete, milli iradeye ve anayasal düzene saygının bir göstergesidir.

Demokratik tartışma ve eleştiri sürerken, anayasal sınırlar ve saygı çerçevesi korunmalıdır. [1] (Any. m. 104/3. fıkra) [2] (Any. m. 104/1. ve 2. fıkra) [3] (Any. m. 104/13, 14 ve 15. fıkralar) [4] (Any. m. 104/2. fıkra) Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekilidir.

Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

İlgili Sitenin Haberleri