İyi başladık iyi bitsin!

Soru şu: Kazanırken de eleştirelim mi henüz ilk maçtan olumlu yönleri mi görelim?

Önce iyi haber...

Duran topları iyi kullanıyoruz.

Bu, Montella döneminden bu yana oturttuğumuz bir şey.

Henüz maçın başında öne geçmek tüm gidişatını bize çevirdi.

Arda Güler inanılmaz ortaladı.

İki bekin de fizikli olması işe yaradı, çok kişiyle topa çıktık, Mert’in kafası da tam yerine gitti.Arda'nın oyunu organize etme becerisi yine üst seviyedeydi.

Takım arkadaşları ona biraz daha ayak uydursa değil üç, beş bile olurdu.

Kadife bir ayak, henüz 20 yaşında ve belki 15 sene daha bizimle olacak.

Ne güzel bir şey!Bir diğer iyi haber Yunus-Kerem arasında olduğu konuşular sosyal medya savaşı. ‘Ay-Yıldızın olduğu yere kulüpçülük girmesin’ derken iki genç adamın birbirini takipten çıkması, paylaşılan-kaldırılan fotoğraflar üzerinden mesaj verilmesi endişe yarattı ama sonuç olumlu oldu.

Yunus’un harika presi veKerem’in attığı ikinci golden sonraki sevinçleri, arada soğukluk varsa bile bitirmiştir diye umalım.

Kerem’in kendini içine soktuğu tüm o tartışmalardan iki golle çıkması, gelecek maç için özgüven verecek.Bardağın boş yanına bakınca İspanya karşısında kazanmanın zor olduğu görülüyor.

Grup liderliği için iç sahadaki maçı kesin kazanmalıyız ve fakat özellikle defans hattının kanat savunmasındaki zafiyeti, tempoya yanıt verememek moral bozucu.

Topla daha fazla oynamamız, daha fazla pas yapmamız gerektiğini görmeliyiz.

İspanyollar bize topu bırakmaz ama biz almalıyız; savunma yaparak başarı kazanacak bir takım değiliz.Barış Alper’in gördüğü amatörlükten öte bir şekilde kırmızı kart da bizi pazar günkü maçta zorlayacak.

Ne diyelim; iyi başladık iyi bitsin...