Haber Detayı

Akkuyu’daki lojistik ve finansal sorun aşıldı
Ekonomi aydinlik.com.tr
29/09/2025 00:00 (2 ay önce)

Akkuyu’daki lojistik ve finansal sorun aşıldı

Rosatom Genel Müdür Yardımcısı Komarov Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesindeki lojistik ve finansal zorlukların aşıldığını söyledi.

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Birinci Genel Müdür Yardımcısı Kirill Komarov, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesindeki lojistik ve finansal zorlukların aşıldığını, 2028 sonuna kadar 4 güç ünitesinin tamamlanması için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

Rosatom’un Akkuyu NGS’nin faaliyetlerinin karşılanması için Türkiye’ye göndereceği 2 milyar doların ABD tarafından el konulduğu ve finansal sorunlar nedeniyle santral çalışmalarının aksadığı iddia ediliyordu.

DÜNYANIN EN BÜYÜK NÜKLEER İNŞAAT SAHASI Moskova'da düzenlenen "Dünya Nükleer Haftası"nda Akkuyu NGS'nin Rusya ve Türkiye için önemine dikkati çeken Komarov, "Türkiye'nin ilk büyük nükleer güç santrali olacak.

Akkuyu, günümüzde aynı sahada bir anda inşa edilen, toplam kapasitesi neredeyse 5 bin megavat olan 4 güç ünitesinin inşa edildiği dünyanın en büyük nükleer inşaat sahası." ifadelerini kullandı.

Komarov, Akkuyu NGS tamamlandığında Türkiye'nin elektriğinin yaklaşık yüzde 10'unun buradan üretileceğine dikkati çekerek, "En önemlisi çevre dostu temiz enerji olacak.

Sadece karbondioksit emisyonlarının azaltılmasına değil aynı zamanda Türk ekonomisinin gelişimine, Türk ürünlerinin rekabet gücünün artmasına katkıda bulunacak.

Çünkü ürünlerin üretimlerindeki karbon ayak izinin çok düşük olması, enerjinin temiz olmasının yanı sıra çevreye duyarlı olarak üretildiğini gösterilebilecek.

Bu ürünler dünyanın farklı ülkelerine ihraç edilebilecek." sözlerini kaydetti. ‘İKİ ÜLKE DE BÜYÜK ÇABA SARF EDİYOR’ Projenin başarısı için iki ülkenin büyük çaba sarf ettiğini dile getiren Komarov, şunları kaydetti: "Şüphesiz, gerçek dünyada yaşadığımızın farkındayız.

Ancak şunu da vurgulamalıyım ki ne Türkiye'deki Akkuyu projesine ne de Rosatom'a karşı herhangi bir Batı yaptırımı uygulanmıştır.

Doğal olarak, bugün dünyada var olan genel atmosferin bu projeyi etkilememesi mümkün değil.

Son zamanlarda lojistikte ve ekipman tedarikinde bir dizi zorlukla karşılaştık.

Örneğin, Siemens şirketinin güç çıkış sistemini santrale teslim etmekten hiçbir gerekçe göstermeden kaçındığını çok iyi biliyorsunuz.

Ancak bu sorunu çözdük, Rusya'dan ve Çin'den tedarikçileri dahil ettik.

Bugün itibarıyla sistem neredeyse çalışmaya hazır, yıl sonuna kadar yeni ekipmanın montajı tamamlanmış olacak." Komarov, projenin finansmanına ilişkin, "ABD'de, projenin hayata geçirilmesi için ayrılan 2 milyar doların bloke edilmesiyle ilgili hoş olmayan bir durum yaşandı.

Ancak finansal konular da son zamanlarda, öncelikle Rusya Federasyonu hükümetinin desteğiyle başarılı bir şekilde çözüldü.

Bugün itibarıyla proje tamamen fonlanmış durumda, sahadaki çalışan sayısını tekrar artırıyoruz, 2028 yılı sonuna kadar 4 güç ünitesinin inşasını tamamlamak için çalışmaya devam ediyoruz.

Eminiz ki bu hem Rusya'ya hem de Türkiye'ye fayda sağlayacak başarılı bir proje olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Rosatom'un yurt dışı projelerinde mümkün olan maksimum yerlileştirme ilkesini benimsediğini vurgulayan Komarov, "Nükleer güç santrali inşaatı gerçekten uzun bir süreç.

Bu, 10 yıllık yoğun bir çalışma.

Ancak en önemlisi bundan sonra santral 60-80, belki de 100 yıllık bir süre boyunca işletilecek.

Tüm bu işletim süresi boyunca yerel şirketlerin santrali destekleyebilmesi, bakım ve servis çalışmaları yapabilmesi, yedek parça veya santralin uzun ömrü boyunca değişmesi gereken ekipmanı tedarik edebilmesi çok önemli." diye konuştu. 2 BİN TÜRK ŞİRKET PROJEYE KATILDI Komarov, Akkuyu NGS projesinde yerlileşme konusuna da değinerek, şu ifadeleri kullandı: "Size, Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile gösterdiğimiz özel çabalar sayesinde, beklentilerimizin ötesinde bir sonuç elde ettiğimizi söylemek isterim.

Başlangıçta yaklaşık 400 Türk şirketinin bu projeye katılabileceğini düşünüyorduk.

Bugün itibarıyla bu şirketlerin sayısı 2 bini aştı. 2 binden fazla Türk şirketinin bu devasa, eşi benzeri olmayan projenin hayata geçirilmesinde yer aldığını hayal edin.

Türk şirketlerinin bu proje kapsamında aldığı toplam sipariş hacmi bugün itibarıyla 11 milyar doları aştı.

Önemli olan sadece para değil, aynı zamanda artan yetkinlikler.

Türk inşaatçılar nükleer güç santrali inşaatına katılmayı öğreniyor, gerekli bilgileri ediniyor, gerekli teknolojilere erişim sağlıyor." Türk şirketlerinin bu deneyimlerini Türkiye'de ve farklı ülkelerde tekrarlayabileceklerini belirten Komarov, "Bugün bile Macaristan'da çalışan Türk şirketleri var.

Mısır'da El-Dabaa NGS sahasında çalışan Türk şirketleri var.

Kazakistan ve Özbekistan'da inşaatlar var.

Türk şirketlerinin deneyiminin defalarca kullanılacağına inanıyoruz.

Çünkü bu bilgiler, yetkinlikler benzersiz." dedi.

İlgili Sitenin Haberleri