Haber Detayı
Minik çığlıklara büyük çözümler: Kolik bebekleri sakinleştirmenin etkili yolları
Günlerce süren uykusuz geceler, açıklanamayan ağlama krizleri… Kolik bebekler hem kendilerini hem de ailelerini zorluyor. Peki, bu zorlayıcı süreçte neler yapılabilir? İşte bilimsel olarak desteklenen ve uzmanlar tarafından önerilen en etkili yöntemler.
Ağlamanın ardında bazen hiçbir neden yoktur.
Kolik, ne yazık ki çoğu ailenin ortak sınavı.
Ancak doğru dokunuşlar ve küçük yaşam tarzı değişiklikleriyle bu süreci hem siz hem de bebeğiniz daha kolay atlatabilirsiniz.
KOLİK BEBEK NEDİR?
Kolik, sağlıklı bebeklerde görülen, tekrar eden ve yoğun ağlama nöbetleriyle karakterize edilen bir durumdur.
Bu ağlama nöbetlerinin çoğu zaman belirgin bir nedeni yoktur ve genellikle akşam saatlerinde başlar.
Kolik, hem bebek hem de ebeveynler açısından oldukça zorlayıcı olabilir.
Yeni doğan bebekler, ihtiyaçlarını ifade etmek için ağlamayı temel iletişim yöntemi olarak kullanırlar.
Henüz kendi gereksinimlerini karşılayamayacak kadar küçük olduklarından, ağlayarak bakım verenleriyle etkileşime geçer ve ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlarlar.
Ancak bu ağlamalar bazı durumlarda sağlıklı ve düzenli beslenmeye rağmen aşırı, uzun süreli ve yatıştırılamaz hale gelirse, bu durum kolik olarak değerlendirilir.
Kolik genellikle iyi huylu kabul edilse de, ebeveynler için oldukça yorucu ve endişe verici olabilir.
KOLİK NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR?
Kolik, dünya genelindeki bebeklerin yaklaşık %5 ila %40 ını etkileyebilir.
Genellikle yaşamın 2. veya 3. haftasında başlar ve 6. haftada en yoğun dönemine ulaşır.
Vakaların büyük çoğunluğunda kolik belirtileri 12. haftadan önce azalarak kaybolur.
Ağlama nöbetleri çoğunlukla günün aynı saatlerinde ortaya çıkar ve akşamları belirgin şekilde artış gösterir.
Bebekler ani bir şekilde ağlamaya başlar, suratları kızarır ve bacaklarını karınlarına çekerler.
Gaz sancısına benzer bu davranışlara karın sertliği de eşlik edebilir.
KOLİK BEBEĞİN NEDENLERİ NELERDİR?
Kolik ağlamalarının kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bazı olası tetikleyici faktörler şunlardır: - Sindirim sisteminin tam gelişmemiş olması - Süt veya gıda alerjileri, intoleranslar - Aşırı veya yetersiz beslenme - Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması (reflü) - Gaz sancısı ve hazımsızlık - Çocukluk çağı migreninin erken evresi - Duyusal aşırı yüklenme (korku, heyecan) - Aile ortamında stres ve gerginlik KOLİK BELİRTİLERİ NASIL ANLAŞILIR?
Kolik bebeklerde görülen başlıca belirtiler: - Günün belli saatlerinde (özellikle akşamları) başlayan yoğun ağlama nöbetleri - Ağlama sırasında çığlık atar gibi ses çıkarma - Suratın kızarması, ağız çevresinde solukluk - Bacakların karına doğru çekilmesi, tekmeleme hareketleri - Karında şişlik ve sertlik - Ağlama sonrası bile süren huzursuzluk hali KOLİK TANISI NASIL KONUR?
Kolik için özel bir test bulunmamaktadır.
Tanı, bebeğin genel sağlık durumunun değerlendirilmesi ve fiziksel muayene ile konur.
Doktorlar şu yöntemleri kullanır: - Boy, kilo ve baş çevresi ölçümü - Kalp, akciğer ve karın seslerinin dinlenmesi - Uzuvların detaylı incelenmesi - Dokunma ve harekete karşı verilen tepkilerin değerlendirilmesi - Enfeksiyon ve alerji belirtilerinin araştırılması - Ebeveynlerden, bebeğin ağlama sıklığı, süresi ve davranış biçimleri hakkında bilgi istenir.
KOLİK BEBEKLER NASIL YATIŞTIRILIR?
Kolik bebeği sakinleştirmek için çeşitli yöntemler kullanılabilir: - Bebeği kucağa alıp yürümek veya hafifçe sallamak - Karnını nazikçe ovmak, sırtını hafifçe masaj yaparak yüzüstü yatırmak - Emzik kullanmak - Loş ışık ve düşük sesli bir ortam sağlamak - Arabayla gezdirmek veya bebek arabasında dolaştırmak - Kalp atışı sesine benzeyen ritmik ve yumuşak sesler çalmak - Beyaz gürültü (elektrik süpürgesi, kurutucu sesi, yağmur, dalga sesi) kullanmak - Ilık bir banyo yaptırmak BEYAZ GÜRÜLTÜ VE RİTMİK SESLERİN ETKİSİ Bazı bebekler ritmik, sabit seslere olumlu tepki verir.
Bu sesler: - Beyaz gürültü makineleri - Dalga, rüzgar, yağmur sesleri - Ninniler veya melodik, tekrarlayan şarkılar Bu tür sesler bebekte rahatlatıcı bir etki yaratarak ağlama süresini azaltabilir.
BESLENME UYGULAMALARI Beslenme şekli koliği etkileyebilir.
Dikkat edilmesi gereken noktalar: - Bebeği dik pozisyonda biberonla beslemek - Beslenme sırasında sık sık geğirmesini sağlamak - Eğimli şişeler veya hava geçirmeyen biberonlar kullanmak DİYET DEĞİŞİKLİKLERİ Yatıştırma yöntemleri işe yaramazsa, doktor kontrolünde beslenme değişiklikleri denenebilir.
Emziren annelerde: - Süt ürünleri, yumurta, buğday, kuruyemiş gibi alerjenlerin diyetten çıkarılması - Lahana, soğan, kafein gibi gaz yapıcı yiyeceklerden kaçınılması YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ VE EVDE DESTEK Kolikli bebek bakımında ebeveynlerin sağlığı da en az bebek kadar önemlidir: - Bakımı partnerle dönüşümlü yapmak - Aileden veya arkadaşlardan destek almak - Mümkünse kısa yürüyüşler veya dışarı çıkmak - Uyku düzenine dikkat etmek, bebek uyurken dinlenmek - Alkolden, sigaradan ve uyuşturuculardan uzak durmak - Sağlıklı beslenme ve hafif egzersiz yapmak Unutulmamalıdır ki kolik geçici bir süreçtir ve genellikle 3-4 ay içerisinde sona erer.
PROBİYOTİKLERİN ROLÜ Bazı araştırmalar, bağırsak florasındaki dengesizliklerin kolik oluşumunda etkili olabileceğini göstermektedir.
Bu nedenle, sindirim sağlığını desteklemek amacıyla probiyotik takviyeleri önerilmektedir. Özellikle Lactobacillus reuteri bakterisinin bazı kolik vakalarında ağlamayı azalttığı gözlemlenmiştir.
Ancak bu alandaki araştırmalar henüz sınırlı olduğundan, doktor önerisi olmadan kullanılmamalıdır.
KOLİKLE BAŞ ETMEDE SABIR VE DESTEK Kolik, kötü ebeveynlik belirtisi değildir.
Bebeğin ağlaması, ebeveynini reddettiği ya da yanlış yapıldığı anlamına gelmez.
Bu zorlayıcı süreçte ebeveynlerin destek alması, duygularını paylaşması ve kendilerine iyi bakması son derece önemlidir.
Görsel Kaynak: shutterstock