Ethem Sancak Öncü Gençlik'le buluştu ‘Kadim medeniyetimizde en temel değer insandır’

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkanı Ethem Sancak, Öncü Gençlik’in Geleneksel Yaz Akademisi’nde gençlerle buluştu. “Türk ve İslam Uygarlığının Tarihsel Birikimi” başlıklı bir eğitim veren Sancak, gençlerin Türkiye ve dünyadaki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı.

Sancak’ın eğitiminde gençler, Türk ve İslam uygarlığının tarihsel serüvenini, Türkiye’nin ve dünyanın içine girdiği devrim sürecini ve Vatan Partisi’nin bu sürece önderlik ederken atacağı adımları konuştu.

Medeniyet mirasımızın Türk gençliğinin ufkunu genişlettiğini belirten Sancak, eğitimde şu vurguları yaptı: ‘BİZ İNSANLIĞA FAYDALI OLABİLMEK İÇİN ÜRETTİK’ “Biz bilgiye nasıl bakmalıyız, geçmişte nasıl baktık?

İslam medeniyeti, ‘Oku, akıl et ve yaz.’ ilkeleri üzerine kurulmuştur.

Bilgi, insanlığa fayda sağlamak için verilmiş bir emanettir.

Müslüman toplum, ilim sayesinde okur-yazar bir topluma dönüşmüş, bilgiyi insan-ı kâmil olma ve dünyayı imar etme amacıyla üretmiştir.

Yüzde 99’u okur-yazar oldu.

O dönemin gayrimüslim dünyasında okur-yazar oranı yüzde 10 civarındaydı ve ruhban sınıfına özgüydü.

Halka öğretilmezdi.

Bilginler, Farabi’den İbn Sina’ya kadar hakikati aramış, sırları çözmeye çalışmıştır.

Peygamberimiz de en hayırlı insanın çevresine faydalı olan olduğunu vurgulamış, Suffe okulunda eğitime kadın-erkek eşit yer vermiştir.

Savaş esirlerinin bile okuma-yazma öğretme karşılığında serbest bırakılması, eğitime verilen önemin göstergesidir. ‘SOSYALİSTİN GÖREVİ DÜNYAYI İMAR ETMEK’ “İnsanlık tarihinin en büyük sosyal devrimcisi, İslam peygamberi Muhammed’dir.

Bir çöl bedevi kabilesinden alıp onu 50 yılda bir ucu Çin’de, bir ucu İber’de bir büyük imparatorluğa, büyük bir organizasyona dönüştürmüştür.

Başka sosyal devrimci yoktur. ‘İnsanlık tarihinin ilk büyük sosyalisti Ebu Talip oğlu Ali’dir.’ diyor. ‘Yaşamı boyunca 24 saati geçen bir rızık edinmemiştir.’ “İbn Haldun, sınıf mücadelesini anlatıyor. ‘Ben sadece bu kavganın doğal sonucunu komünizme gibi gördüm.’ diyor.

Zaten İslam dini özü itibarıyla komünal bir toplum inşa etmeyi amaçlayan bir ideolojidir.

Toplumu incelerseniz göreceksiniz ki iktisadi sistemleri İslam’ın hiçbir zaman sermaye birikimine izin vermez.

İnfak diyor ki: Bir varlık sahibi, ürettiği varlığı iki yıl içerisinde çoğaltamazsa o varlık ona haramdır.

Onu erbabına verecek.

O çoğaltacak ve ona ortak olacak.

Faiz değil, ortak.

İslam ekonomisinde sermayenin sosyal sorumluluğu var.

Mutlak mülkiyet yoktur. “Yani komünal toplumu inşa ederseniz uzaya da gidersiniz.

Sosyalistin görevi de nedir zaten?

Dünyayı imar etmek, komünal bir sistem inşa etmek, bütün insanları eşit görmek, refaha eşit kavuşturmak, insan onuruna önem vermek ve uzayı fethetmek, kâinatı fethetmek.” ‘KADİM MEDENİYETİMİZDE EN TEMEL DEĞER İNSANDIR’ “Bizim kadim medeniyetimizde en temel değer insandır.

ABD emperyalizminin tek tanrısı ise paradır.

ABD’nin para için yapmayacağı şey yoktur.

Onların derdi insanlığı köleleştirip paralarını almaktır.

ABD nüfusunun %60’ının serveti en zengin 10 kişininkine eşit. “Emperyalizmin adil olmayan, her şeyi tekeline alan ve köleleştiren sistemi yıkılırsa insanlığın her yerinden üretim fışkıracak.

Üretimi dizginleyen ve engelleyen, gelişimi engelleyen bu sistemdir.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir tedavül ve para anlaşması yapıldı.

Savaşın galibi olduğu için ABD’nin parası değişim aracı haline geldi.

Ancak kimse altın bloke etmeden para basamayacaktı.

Amerika’nın da para tutması gerekiyordu ancak kabadayılığına güvendiği için altın rezervi tutmadan para basıyor.

İşte bu tam bir eşkıyalık örneğidir.

Bu eşkıyalık karşısında mazlum milletler sindirildi ancak insanlık dün durduğu yerde değil.

Mazlumlar artık ayağa kalktı, silahına sarıldı. ‘BAĞIMSIZ HALKLARIN VİCDANI BU SİSTEMİ TAŞIMAYACAK’ “Kapitalizm insanlık için bitti.

Yani refah getireceğim diye gelen bu toplumsal sistem bırakın refahı, şu anda dünyada bir milyar insan elektriğin ne olduğunu bilmiyor.

Dolayısıyla insanlık vicdanı ve insan iradesinden bağımsız halkların vicdanı bu sistemi taşımayacak.

Bu sistemin sonu geldi.

Zaten çıplak gözle bile görüyorsunuz.

Çok değil 15 yıl önce 5 ülkenin kendi içindeki teröre karşı oluşturdukları birlikteliğin neye dönüştüğünü gördük. “İnsanlığın nüfusunun yarısı Şanghay İşbirliği Örgütü’nün bir parçası, 30 trilyon dolar birikime hükmediyor ve Batı sisteminin korkulu rüyası hale geldi.

Dolayısıyla nesnel olarak bir büyük dünya devriminin eşiğindeyiz ve bunun göbeğinde ve belirleyici dört ülkeden biri ülkemiz.

Yarım kalmış 100 yıllık bir demokratik birikimimiz var ve tamamlanması an meselesi.

Buna sizin kuşağınız öncülük edecek ve bu devrim olacak.

Türkiye bir hesaplaşma dönemine girdi.

Türkiye’nin önündeki sorunlar ancak devrimcilikle çözülebilecek bir noktaya geldi.

Bu devrimci noktanın mevzisi ise Milli Devlet.

Milli Demokratik Devrim’in görevi, Milli Devleti güçlendirmek ve Üreticilerin Milli Hükûmeti’ni kurmaktır.

Bu mücadele; bilimsel sosyalistleri, halkçıları ve milliyetçileri aynı mevzide buluşturacak.

O sebeple bu sürecin galibi belli.

Halk artık sistemin iflasını görüyor.

Sistemin ilişkilerine son vermeden Türkiye’nin bu süreçten kurtulması mümkün değil.

Üreticisiyle, sanayicisiyle bu süreci tamamlayacak.

Vatan Partisi bu büyük kırılmaya önderlik edecek.” ‘ERKAN YÜCEL’İN DEVRİMCİ MİRASI SİZLERE EMANET’ “Erkan Yücel'in çok değerli bir anısını sizinle paylaşmak istiyorum: Parti sıkıntıdan açlık çekiyordu.

Parti, filtreli sigara içmeyi ‘revizyonizm’ ilan etti ve pahalı olduğu için yasakladı.

Koro, bir iki tane ayva aldı diye Ankara’ya giderken, partinin önderi Gün Zileli, ‘Koro ayvayı yedi.’ diye eleştirdi.

Koro ayva alıp gelmişti.

Tiyatro turnesine çıkıyorlardı.

Halk Tiyatrosu...

Erkan Yücel üç ay tiyatroda kaldı.

Her gün bulgur yedikleri için üç ay sonra gıda yetersizliğinden verem oldu.

Altı ay sanatoryumda kaldı, benim evimde baktık.

Hakikaten partinin imkânları çok sınırlıydı.

O koşullarda Coca-Cola yeni büyüyordu Türkiye’de.

Erkan Yücel’e geldiler, ‘Coca-Cola reklamlarında oyna.’ dediler. 10 bölüm çekilecek, her bölüm için 50 bin dolar, toplam 500 bin dolar vereceklerdi.

Bu para hem onu hem partiyi kurtarırdı.

Ama Erkan, ‘Sanat kapitalizmin mezesi değildir.’ diyerek reddetti.

Yokluk ve sefalet içinde vefat etti.

Günyüzü görmedi.

Türkiye’nin en büyük sanatçılarından biriydi. “Düşünün; Yılmaz Güney büyük bir sinemacıydı, kazayla hakimi öldürdü, hapse atıldı.

Endişe filmi yarım kaldı.

Haber yolladı bize: ‘Benim bu rolümü bir tek Erkan Yücel oynayabilir.’ Erkan Yücel hiç sinema filmi yapmamıştı.

İlk yaptığı film, San Remo’da en büyük ödülü aldı.

Öyle büyük bir sanatçı, öyle büyük bir devrimciydi ki asla teslim olmadı.

Bu bayrağı getirdik, size teslim ettik.

Şimdi o kahramanlığı devralma sırası sizde.” GENÇLERDEN ETHEM SANCAK’A SORULAR - Çin, müttefiklerinin daha rahat koşullarda savaşması için neden yardımda bulunmuyor? - Ethem Sancak: Amerikalılar o ülkelerin yararına mı müdahale ediyor?

Onları kırdırmak için, o ülkeleri sömürgeleştirmek için müdahale ediyor.

Ukrayna'nın başına neler geldiğini gördüm.

Koca ülke yıkıldı.

Şu anda önümüzdeki 20-30 yıl içerisinde Ukrayna diye bir ülke olmayabilir.

Batılılar onları kobay olarak kullandılar.

Kendi menfaatleri ile ortada bıraktılar.

Bizim sosyalistlerin bir ilkesi var.

Kimsenin iradesine müdahale etmez sosyalist.

İran bana asker yolla demedi ki Çin'e yollasın.

Ayrıca İran öyle bir şey demez zaten.

İran köklü bir devlet.  5 bin yıllık geleneği var.

Asya'nın önemli dört büyük kavminden birisi.

Bakmayın şu anda sanki İran yıkılmış diye propaganda yapıyorlar.

İşin aslı o değil.

Yıkılan ve çökecek olan birkaç yıl içerisinde göreceksiniz ki İsrail olacak. - Sizce yapay zekâ ve sanat ilişkisi nasıl ilerleyecek?

Sanatın üzerindeki insan emeği ortadan kalkacak mı? - Ethem Sancak: Doğal insanın zekasını hiçbir yapay unsur geçemez, kontrol altına da alamaz.

Yapay olanı da yine insan yönetecek ve yönlendirecek.

İsimlerini sıkça duymaya başladığımız sibernet işçileri var.

Bahsini ettiğiniz tez onların tezidir.

Teknoloji öyle bir gelişecek ki insanı köleleştirecek ve biz insanların kölesi olacağız.

Koca bir yalandan ibarettir bu.

İnsan beyninin gelişmişliğini aşan bir yapay beyin olmaz.

Peki biz neresinde olacağız?

Zaten önümüzdeki 20 yılda bu ülkeyi yönlendirecek olan ekibin içinde sizler olacaksınız.

Sizler de teknolojinin önemini bilen insanlarsınız.

Türkiye yeni doğan dünya sisteminin önde gelen 4 ülkesinden biri olacak.

Türklerin öyle bir geçmişi var, öyle bir genetiği var.

ÖNCÜ GENÇLİK DEVRİMİN ÇELİK ÇEKİRDEĞİ Türkiye köklü bir değişiklik sürecine girdi, devrimle taçlanacak bir değişiklik.

Vatan Partisi, kişiyi özgürleştiren bir partidir.

Kendi omuzları üstünde kendi başını taşıyanların partisidir.

Vatan Partisi bu devrime önderlik edecek.

Türkiye’nin geleceğini sigortalayan gençlere sahip.

Öncü Gençlik devrimin çelik çekirdeğidir ve en kutsal varlıktır.

Siz benim için en kutsal varlıksınız.

Çünkü siz devrimin öncüleri olursunuz.

Çok da şanslısınız.

Siz isteseniz de istemezseniz de bir devrim yaşayacaksınız.

Siz öndelik etseniz de etmezseniz de bu devrim olacak.

Vatan Partisi’nin kadroları var; programı, cesareti, başarıları var.

Hepimizin gayreti ile zafere doğru ilerliyor.

Siz büyük görevlerin, büyük sorumlulukların eşiğindesiniz.

Tarih yazıyoruz, tarih yapıyoruz.

Vatan Partililer Türkiye’nin en şanslı insanları çünkü tarih yapan insanlar.

Ben sizlerle omuz omuza bu büyük kavgayı verirsem benim ömrüm uzayacak.

Sizler yeni bir dünya inşa edeceksiniz.

Çok şanslısınız, tarihin kırılma noktasında gençsiniz.