Haber Detayı
50 kiloluk kazanlarda 1 litre külle kaynatılıyor, kilosu 500 liradan satılıyor
Antalya'da geleneksel yöntemlerle pekmez üretimi başladı. Yöre halkı, hiçbir katkı maddesi kullanmadan tamamen doğal şekilde ürettikleri pekmezi hem kendi ihtiyaçları için kullanıyor hem de satışa sunuyor. 50 kilogramlık kazanlarda 1 litre kül ilave edilerek kaynatılan pekmezin kilogramı ise 500 liradan alıcı buluyor.
İbradı ilçesine bağlı Ürünlü köyünde uzun ve zahmetli bir süreç sonunda elde edilen pekmez için üreticiler, üzümün bakımından kaynatılmasına kadar her aşamasında titizlikle çalışıyor.Pekmez üreticisi Mustafa Bozkurt, bağ bakımından hasada kadar geçen süreci ve üretim aşamalarını şöyle anlattı:"Bu işi bilenlerden bilgi alarak üzümün ergenleşmesinde, danelerin büyümesinde budama işinin oldukça önemli bir faktör olduğunu öğrendik.
Üzümlerimizi doğal ortamda yetiştiriyoruz, periyodik ilaçlama yapmıyoruz.
Atalarımızdan gördüğümüz gibi kükürt, bordo bulamacı kullanıyoruz.
En son eylülde üzümler olmaya başlayınca biraz ergenleşmesini bekliyoruz.
Kestiğimiz üzümleri 3-4 gün beklemeye bırakıyoruz.""Hijyen kurallarına dikkat ediyoruz"Bozkurt, üretim aşamasında tamamen hijyen kurallarına dikkat ettiklerini belirterek, "Şarahmana dediğimiz üzümü sıkma tekneleri var.
Üzümü torbalara doldurup hijyene dikkat ederek çizmelerle çiğniyoruz, çıkan şıraya kül koyuyoruz.
Pekmez külü olarak incir ağacının külünü kullanıyoruz.
Farklı küller de kullanılıyor ama meşe veya incir ağacının külü tat yönünden daha lezzetli" dedi.Bu yıl pekmez için yaklaşık 500-600 kilogram üzüm ayırdıklarını belirten Bozkurt, "Ortalama 100 kilogram civarında ürün aldık.
Bizim satış-pazarlama gibi bir sorunumuz yok.
Zaten profesyonel yapmadığımız için kendi ihtiyacımızı karşıladıktan sonra kalanları konu komşuya veriyoruz.
Hatta Antalya'da bir yıl önceden 'pekmezimizi ayırın' diyorlar.
Zaten tamamen doğal olduğu için sağlık açısından tercih edilen bir ürün" diye konuştu."Külle yapılması en sağlıklısı"Pekmez üreticilerinden Rahime Gümüş ise üretimin ne kadar zahmetli olduğunu vurguladı.
Üzüm üretiminin dışında sadece pekmez aşamasının bile 2 gün sürdüğünü söyleyen Gümüş, şöyle konuştu:"Yetiştirmesi çok uzun, gerçekten çok zorlu bir yoldan geçiyor.
Kestikten sonra kolay sıkılması için üç gün bekliyoruz.
Ondan sonra her birinin çürüğünü ayıklayıp kasalarda yıkıyoruz.
Yıkadıktan sonra şarahmana dediğimiz teknede hiç kullanılmamış çizmelerle çığnayarak sıkıyoruz.
Çıkan şırayı kazanlara koyarak küllüyoruz.
Bu kül mutlaka meşe külü ya da incir külü oluyor. 50 kiloluk kazanlara bir litrelik külümüzü koyuyoruz.
Şıramızı doldurduktan sonra altını yakıyoruz, sürekli başında bekliyoruz, karıştırıyoruz.
Kaynadıktan sonra altını çekiyoruz, bekliyoruz, durulanıyor.
Durulandıktan sonra hortum aracılığıyla üstünden külsüz yerine alıp pekmez tavalarında kaynamaya bırakıyoruz.
Bu kaynatma işlemi 6-7 saat sürüyor.
Özellikle devamlı yaktığımız halde 6 saat sürdü. 6 saatin sonunda tavada oluşan köpük ise pekmezin olduğunu gösteriyor.Baldan önce pekmezi öneriyoruz.
Biz ürünü külden yapıyoruz, bu sağlık açısından çok önemli.
Diğer köylerde maalesef toprakla yapılıyor.
Toprak asbest içerdiği için kesinlikle önerilecek bir şey değil.
Pekmez sağlıklı ama asbestli toprakla yapıldığı için önerilmez.
Külle yapılması en sağlıklısı.""Kilosu 500 lira"Gümüş, pekmezin satışının sınırlı olduğunu belirterek, "Bölgenin üzümü en güzel üzümlerimiz.
Satışa gelmez, dayanıklı değildir ama pekmezi baldan tatlıdır.
Belki alana pahalı gelir ama bizim doğal pekmezimiz.
Bu yıl ailece paylaştıktan sonra fazlasını 500 liraya satıyoruz" dedi.