Yapay zekanın en büyük kurbanı onlar! İşte risk altındaki yaş grubu

ChatGPT'nin hayatımıza girmesiyle birlikte hızla yaygınlaşan yapay zeka teknolojileri, kariyerler üzerindeki baskısını giderek artırıyor.

Son veriler ise bu dijital dönüşüm sürecinde en büyük risk altında olanların gençler mi yoksa deneyimli çalışanlar mı olduğuna dair çarpıcı ipuçları sunuyor.

YAPAY ZEKA VE İŞ GÜCÜNDE DÖNÜŞÜM Son yıllarda yapay zeka birçok kişinin kariyerini tehdit eden bir unsur olarak görülmeye başlandı.

Stanford Üniversitesi'nden Prof.

Erik Brynjolfsson, araştırmacı Ruyu Chen ve lisansüstü öğrenci Bharat Chandar tarafından yürütülen yeni bir araştırma ise bu kaygıları destekleyen veriler ortaya koydu.

ABD'nin en büyük bordro şirketi ADP'nin milyonlarca kaydı incelendi ve 2022'nin sonlarından bu yaz dönemine kadar olan süreç analiz edildi. 2022'nin sonunda OpenAI'nin ChatGPT'si geniş kitlelere açıldığında yapay zeka hızla gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Bu süreçte birçok sektör yeniden şekillendi, iş gücü içinde belirsizlik ve kaygılar arttı.

Ancak etkiler herkesi aynı derecede etkilemedi.

EN ÇOK KİMLER RİSK ALTINDA?

Araştırmanın öne çıkan bulgularına göre, yapay zeka özellikle genç çalışanları daha fazla etkiliyor.

Çalışmada, yazılım geliştirme ve müşteri hizmetleri gibi AI kullanımına açık alanlarda 22–25 yaş arası çalışanların istihdamının %13 oranında düştüğü tespit edildi.

Araştırmacı Chen, gençlerin daha savunmasız olmasını şöyle açıkladı: ŞİRKETLERİN TERCİHİ YENİ MEZUNLARI ALMAMAK DAHA KOLAY Rutgers Üniversitesi'nden insan kaynakları profesörü David Kryscynski de araştırmanın bulgularını destekledi.

Ona göre işverenler açısından mevcut çalışanları işten çıkarmaktan ziyade yeni mezunları işe almamak daha pratik bir çözüm.

Bu da genç iş gücünün neden daha fazla etkilendiğini açıklıyor.

Kryscynski, deneyimli çalışanların şimdilik daha güvende olduğunu, ancak bu durumun kalıcı olmayabileceğini de vurguluyor.

Zamanla becerilerin yaş faktöründen daha önemli hale geleceğini, şirketlerin yeniden beceri kazandırma (reskilling) programlarına yönelmek zorunda kalacağını belirtiyor.

GENÇLER İÇİN ÇIKIŞ YOLU İNSANİ BECERİLERE YATIRIM Araştırmaya göre her şey karanlık değil.

Yapay zekanın henüz devre dışı bırakamadığı mesleklerde gençler için hala fırsatlar var.

Örneğin hemşirelik ve evde bakım hizmetleri gibi yüksek sosyal etkileşim gerektiren sektörlerde 25 yaş altındaki çalışanların istihdamında artış gözleniyor.

Peki bu alanlarda çalışmak istemeyen gençler ne yapmalı?

Uzmanlara göre odak noktası yapay zekanın yapamadığı insani beceriler olmalı.

Sosyal iletişim, empati, liderlik, çatışma yönetimi ve etik karar alma gibi yetkinlikler ön plana çıkıyor.

ZOR GÖREVLERDEN KAÇMAMAK GEREKİYOR Kryscynski ayrıca genç çalışanlara, mümkün olduğunca 'bilişsel egzersizler' yapmayı öneriyor.

Araştırmalar, deneyimsiz çalışanların yapay zekaya fazla bel bağladığını, eleştirel düşünceyi geri planda bıraktığını ortaya koyuyor.

Oysa karmaşık projelerle uğraşmak ve zorlu iş ortamlarında deneyim kazanmak kişisel gelişim için kritik.

Kryscynski, 'Yapay zeka işleri kolaylaştırıyor, bu da yeni neslin zor görevlerle mücadele isteğini azaltıyor.

Ancak gelecekte farkı yaratan, zorlu bilişsel görevleri üstlenme isteği olacak.

Yapay zekayı yönetenlerle onun tarafından değiştirilenler arasındaki fark burada ortaya çıkacak.' ifadelerine yer veriyor.

GELECEĞİN ANAHTARI İNSANİ VE BİLİŞSEL BECERİLER Stanford araştırması, yapay zekanın iş gücündeki etkisinin özellikle genç çalışanlar üzerinde yoğunlaştığını ortaya koyuyor.

Ancak çözüm, teknolojiyi dışlamak değil yapay zekanın yapamadığı becerilere yatırım yapmak.

Sosyal iletişimden eleştirel düşünceye, karmaşık sorun çözmeden liderliğe kadar pek çok alan gençler için geleceğin anahtarını oluşturuyor. (Fotoğraflar: Takvim Foto Arşiv)