Haber Detayı
FETÖ yöneticileri üyelerini böyle yalnız bırakmış
Yurt dışında yaşayan FETÖ üyesi İsmail Sezgi'nin sosyal medyada canlı yayınına katılan FETÖ mensubu asker, örgütün kendilerini nasıl ortada bıraktığını anlattı.
Firari FETÖ üyesi eski asker, yurtdışında örgütün kendilerini nasıl ortada bıraktığını anlattı.
FETÖ’cü asker, örgüt yöneticilerinin, “Sığınma talebinde bulunurken ‘Atatürkçüydük, Kemalisttik.
Bunlar alakamız yok’ diyeceksiniz.” talimatını verdiğini söyledi.
Yurt dışında yaşayan örgüt mensubu İsmail Sezgin’in X platformundaki canlı yayınına katılan FETÖ mensubu asker, yaşadığı pişmanlığı şöyle anlattı: “Ben eski bir askeri personeldim.
Almanya'ya geldim.
Buranın vatandaşlığını aldım.
Bir yıl süreçten geçtim.
Birçok arkadaşım müebbetlik oldu.
Yani birçoğunun tuzu kuru buradakilerin hepsi konuşuyorlar.
Bunca süreç geçmiş olmasına rağmen geriye dönüp baktığım zaman ben yaşananların hepsini, cemaatin içinde bulunmuş birisi olarak söylüyorum bunu, buraya geldiğimizde bile yalan söyledik. ‘NEDEN KOD İSİMLERLE BULUŞTUK?’ “Bak biz Avrupa'ya gittik, Amerika'ya gittik.
Bizim abilerimizin bize söylediği şey neydi biliyor musun? ‘Hiçbir şekilde bizimle alakan yok.
Sen Kemalist bir askerdin.
Geldin buraya.
Kaçtın bir şekilde, kurtardın kendini.
Sığınmacı talebinde bulunurken diyeceğin şey şu: Biz Atatürkçüydük, Kemalisttik.
Bunlarla bir alakamız yoktu.’ “Hala yalanlar, dolanlar… Yani çıkıp şurada konuşurken bile kendi resmimle konuşamamamın sebebi bu.
Tamamen bu.
Hayatımız yalan olmuş. “Bizde de sıkıntı var.
Yıllarca Türkiye'de biz ne diye kod isimlerle buluştuk ki abi?
Tamam, bu adamlar askeri okula girdiler.
Oradayken de ilgilen.
Mezun olduktan sonra bırak abi.
Adamları sen zaten yetiştirmişsin.
Adamlara da inanıyorsun.
Diyorsun ki ‘Bu adamlar iyi adamlar, güzel adamlar yetiştirmişler. ‘MAHREM YAPI KURULMAMALIYDI’ “Sen hala orduda ne diye bir güç istiyorsun?
Bugün sorguluyorum bunu bakın.
Ben kendi özeleştirimi de yapıyorum bununla.
Bugün sorguluyorum bunları, diyorum ki ‘Bizi neden salmadılar?
Himmetse evet, bir yöntem bulunurdu.
Yine verirdik biz himmetimizi zaten.
Yıllarca ekmek yediğimiz, ekmek paylaştığımız insanlar… Tabii ki bizim de öğrencileri okutmamız lazım.
Her şeyi anlıyorum.
Su kuyusu da açılması lazım. “Şu orduda şu mahrem denilen yapıyı kurmaman lazım.
Bu işten bizim kaçmamız lazımdı.”