Haber Detayı

Vize duvarını aşmanın yollları: 15 Temmuz yeni vize sistemi kısıtlama mı getiriyor? İşte vize rehberi...
Türkiye cnnturk.com
22/09/2025 08:10 (3 ay önce)

Vize duvarını aşmanın yollları: 15 Temmuz yeni vize sistemi kısıtlama mı getiriyor? İşte vize rehberi...

Son yıllarda uzayan kuyruklar ve ret yanıtları nedeniyle adeta eziyete dönüşen Schengen vizesi çilesi, tepkilere yol açarken haksız uygulama tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Peki, Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun 15 Temmuzda Türk vatandaşları için getirdiği yeni vize sistemi kolaylık mı sağlıyor, yoksa kısıtlama mı getiriyor? Hürriyet yazarı Oya Armutçu, vize konusundaki merak edilen detayları köşesinde kaleme aldı. İşte vize rehberi...

Vizesiz Avrupa için ne yapmalı? 15 Temmuz yeni vize sistemi kısıtlama mı getiriyor?Son yıllarda uzayan kuyruklar ve ret cevapları nedeniyle adeta eziyete dönen Schengen vizesi haksız mı uygulanıyor?

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun 15 Temmuzda Türk vatandaşları için getirdiği yeni vize sistemi kolaylık mı sağlıyor, kısıtlama mı?VİZE İÇİN 15 YILDA 775 MİLYON EURO ÖDEDİKPeki vizesiz Avrupa mümkün mü?

Vize sorunu kalıcı olarak nasıl çözülebilir?

Türkiye 15 yılda Schengen için 775 milyon Euro ödedi.

Bu sorun ve sarmal nasıl aşılabilir?Tüm bu soruları uluslararası alanda tanınmış hukukçu, Avukat Dr.

Selim Sarıibrahimoğlu yanıtladı.

Vize için ABye İtalyada dava açan ve kazanan Türk öğrenciler gibi hukuki mücadele başlatmayı öneren Dr.

Sarıibrahimoğluna sorularım ve yanıtları bakın şöyle:39 YIL ÖNCE SERBEST DOLAŞIM HAKKI TANINMALIYDITürkiye neden vize sorunu yaşıyor?1963 Ankara Anlaşması ve 1970 Katma Protokol, Türkiyenin Avrupa ile ilişkilerini özel bir hukuki zemine oturtmuştu.

Katma Protokolün 36.

Maddesi, Türk vatandaşlarına 22 yıl içinde, yani en geç 1986ya kadar serbest dolaşım hakkı tanınacağını açıkça yazıyor.

Meşhur 41.

Madde 1973ten sonra Türk vatandaşları için daha kısıtlayıcı yeni tedbirler getirilemez demiştir.

Yani o tarihte vize yoksa, sonradan konulması hukuken mümkün olmamalıydı.Türk vatandaşlarına vize hangi tarihte uygulanmaya başlandı?1980lerden itibaren başta Almanya olmak üzere birçok AB ülkesi Türk vatandaşlarına vize uygulamaya başladı.

Bu, Katma Protokole tamamen aykırıydı.

Sonra 2001de çok kritik bir gelişme oldu: AB, Schengen Tüzüğünü yürürlüğe koydu ve ülkeleri ikiye ayırdı:Beyaz liste: Vizesiz girebilen ülkeler (Örneğin Güney Kore, Japonya).Gri-siyah liste: Vize almak zorunda olan ülkeler.Türkiye, gri-siyah listeye kondu.

Böylelikle AB, Türkiyeyi üçüncü ülke statüsünde gördü ve Türk vatandaşlarına vize duvarı ördü.AB neden Türkiyeye vize koyamaz savını ileri sürüyorsunuz?Bizim esas savımız şudur:Bir AB Tüzüğü, yani ikincil hukuk, uluslararası anlaşmayı, yani Ankara Anlaşması gibi birincil hukuku geçersiz kılamaz.

Dolayısıyla Schengen Tüzüğü, Ankara Anlaşmasına aykırıysa uygulanamaz.Türk vatandaşlarına vize uygulanmasına neden olan Schengen Tüzüğünün iptali için hukuk savaşı mı açtınız?Ben, AB mahkemesinde Schengen Tüzüğünün iptali için o dönem T-220/08 ve T-430/09 sayılı davaları açtım.

Dedim ki: Schengen Tüzüğü, Ankara Anlaşması ve Ek Protokole aykırıdır.

Çünkü Türk vatandaşlarının 1973ten sonra serbest dolaşım hakkı kısıtlanamaz.

Mahkeme, davayı zamanaşımı gerekçesiyle reddetti.

Çünkü Tüzük Resmi Gazetede yayımlandıktan sonra iki ay içinde dava açılmalıydı dedi.

Ben ise Zamanaşımı olamaz.

Çünkü ihlal hâlâ devam ediyor iddiasını öne sürdüm.Avrupa Parlamentosunu (AP) nasıl devreye soktunuz?Mahkemeden sonuç alamayınca Avrupa Parlamentosu Dilekçe Komitesine Schengen Tüzüğünin iptali ve bu haksız vize uygulamasının bir an önce durdurulması için bir dilekçe ile başvuruda bulundum.

AB hukukunun verdiği hakkı kullandım.

Parlamento dilekçemi kabul edilebilir buldu ve kayda aldı.

Ama süreç orada da kolay ilerlemedi.

Şu anda Schengen Tüzüğünün iptali mahkeme yoluyla henüz gerçekleşmedi.

Avrupa Parlamentosu başvurum hâlâ kayıtta ancak bunun için Türkiyedeki siyasi iradenin harekete geçmesi lazım, çözüm budur.

Bu takdirde davaya dahi gerek yoktur.Türkiye nasıl bir hata yaptı?En büyük hata şuydu: Türkiye, Gümrük Birliğine girerken tam üyeliği şart koşmadı.

Halbuki Gümrük Birliği, Türkiyeyi ithalata açık hale getirdi ama Türkiye, AB fonlarından yararlanamadı, ABnin üçüncü ülkelerle yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmalarına (STA) katılamadı, ABnin karar aldığı Komite No. 133 toplantılarına bile giremedi.

Belgelerde Murat Karayalçının bir sözü var, hâlâ kulağımda çınlıyor: Bize 6 ay sonra tam üyelik sözü verdiler. 25 yıl geçti, hâlâ üyelik yok.ÇÖZÜM İÇİN NE YAPILMALIVize sorununun tamamen çözülmesi için neler yapılabilir?Türk vatandaşlarının son 15 yılda ödediği toplam yaklaşık 775 milyon Euro vize masrafı; işinsanından turiste, öğrenciden sanatçıya kadar herkesi etkileyen devasa bir ekonomik yük.

Türkiye, bu süreçte 72 kriterin 66sını tamamladı.

Ama AB, terör yasası gibi gerekçelerle süreci kilitledi.

Ben diyorum ki: Bu hak zaten Ankara Anlaşmasından doğuyor.

AB yeni kriterlerle oyalıyor.

Benim önerdiğim yol haritası şu:1- AB Mahkemesinde yeni dava açılmalı2- Zamanaşımı işlemez, çünkü ihlal sürekli3- AB Parlamentosu yeniden devreye sokulmalı4- Ticaret odaları, iş dünyası tazminat davaları açmalı5- Vize serbestisi pazarlık masasında en büyük koz olarak kullanılmalı.

Özetle Türkiye, hem hukuki hem siyasi mücadeleyi birlikte yürütmeli.

Çünkü vize sorunu sadece bir para meselesi değil, Türkiyenin Avrupadaki onurudur.15 TEMMUZ VİZE SİSTEMİ GERİ ADIMABnin 15 Temmuzda Türk vatandaşları için başlattığı yeni vize sistemi kolaylık mı geri adım mı?ABnin 15 Temmuzda uygulamaya koyduğu yeni sistem, Türk vatandaşlarına kademeli şekilde daha uzun süreli Schengen vizesi verilmesini öngörüyor.

Buna göre, ilk vize başvurusu kabul edilen bir kişiye 6 aylık vize veriliyor.

Eğer sonraki başvuruları da kabul edilirse sırasıyla 1 yıllık, 3 yıllık ve en fazla 5 yıllık vize alınabiliyor.

Ancak bu sistem, Türk vatandaşları için gerçekte yeni bir hak tanımıyor.

Tam tersine daha önce yıllık veya çok yıllık vize alabilen birçok kişi şimdi sıfırdan başlamak zorunda kalıyor.

Bu da bir kolaylık değil, geri adım anlamına geliyor.

Ayrıca bu uygulama, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmalara da aykırı. 1963 tarihli Ankara Anlaşması ve devamındaki belgeler, Türk vatandaşlarının haklarını idari takdire değil, hukuki güvencelere bağlamış durumda.

Şimdi AB, bu hakları bir ödül gibi sunarak aslında hukuki yükümlülüklerini siyasi bir tercihe indirgemiş oluyor.

Bugün ABye aday 9 ülkeden sadece Türkiyeye vize uygulanıyor.

Bu açık bir ayrımcılık örneğidir.

Türkiyeye vize serbestisi hakkı verilmesi gerekirken bunun yerine aşamalı vize sistemi bir başarı gibi sunulamaz.Yeni sistem, ABnin vize serbestisi sözünü tutmadığını mı gösteriyor?AB, Türkiyeye yıllar önce açıkça vize serbestisi sözü verdi.

Bu sözlere rağmen daha sonra Türkiyeden 72 kriterin yerine getirilmesi istendi.

Sadece 6 madde kaldı.

Ancak bu sınırlı eksiklere rağmen süreç ilerletilmedi.

Buna karşılık  örneğin, Ukraynanın aday ilanı sürecinde 7 koşul belirlendi, bunların yalnızca 4ü yerine getirildiği halde süreç durdurulmadı.

Bu durum ABnin tutumunda çifte standart tartışmalarını gündeme getirmiştir.

Dahası, AB bugün aday bile olmayan bazı ülkelerle vize serbestisi konusunda müzakerelere başlamışken, Türkiye gibi 60 yılı aşkın süredir ortaklık ilişkisi sürdüren bir ülkenin hâlâ bu hakkı elde edememesi ciddi bir güven sorunu yaratmaktadır.

Bu yeni sistem, vize serbestisi taahhüdünün yerine getirilmediğini açıkça göstermektedir.

İlgili Sitenin Haberleri