Haber Detayı
Dr. Orhan, İsrail’in Katar saldırısının bölge ülkelerinin endişesini artırdığını söyledi: Körfez’de ‘İsrail’ kaygısı
ORSAM (Ortadoğu Araştırmaları Merkezi) Levant Çalışmaları Koordinatörü Dr. Oytun Orhan Bölgede İsrail’in bir sonraki hedefinin, sıradaki ülkenin neresi olacağına yönelik kaygı var. İsrail’in agresif tutumu, yaptığı egemenlik ihlallerini bir kural haline getirmesi Körfez’i kaygılandırıyor ifadelerini kullandı.
ORSAM (Ortadoğu Araştırmaları Merkezi) Levant Çal ışmaları Koordinat örü Dr Oytun Orhan Cumhuriyet’in sorular ını yanıtladı. - İsrail neden arabulucu g örevi verilen, ABD ve İngiltere üslerinin bulundu ğu Katar’a saldırdı?
İsrail, 7 Ekim sonrası kendi ç ıkarları çerçevesinde bölgede yeni bir düzen ve kurallar olu şturmak istiyor.
Bu noktada saldırganlık üzerinden düzen in şasına dayalı bir konsept geliştirdi.
Son olarak Katar’a saldırdı.
Ama Katar, diğerlerine g öre istisnai bir ülke.
Çünkü di ğer saldırılar daha çok İran’la m ücadele kapsam ında ger çekle ştirildi.
Katar’a d önük sald ırı ise Hamas kadrolarına ev sahipliği yapıldığı gerek çesiyle oldu. - Katar, Bat ı’nın belirlediği bir ülke de ğil mi?
Katar’ın Hamas liderlerine ev sahipliği yapması, doğrudan Amerika’nın y önlendirmesi, İsrail’in onayıyla ger çekle şti.
Katar bu rol ü çok uzun y ıllar s ürdürdü.
Bunu 7 Ekim sonras ı rehine takası s ürecinde, ate şkes meselesinde de g ördük.
Önemli bir kolayla ştırıcı rol oynadı.
Dış politikasında barış ç ıl, b ölgede istikrar ı savunan bir akt ör olarak Katar’ ın b öyle bir sald ırıya maruz kalması istisna teşkil ediyor.
Katar aynı zamanda Ortadoğu’da en b üyük Amerikan üssüne ev sahipli ği yapıyor.
Trump, başkan se çildikten sonra yapt ığı K örfez turu s ırasında Katar’a giderek milyarlarca dolarlık anlaşmalar imzalandı. - Bu anlaşmaların anlamı nedir?
Milyar dolarlık anlaşmalar ve oradaki Amerikan üssünün, Amerikan teknolojisine dayal ı savunma sistemlerinin ş öyle bir anlam ı var: t üm bunlar kar şılığında Katar, dış saldırılara karşı Amerikan koruması beklentisi i çinde.
Ama İsrail s öz konusu olunca bunlar ın dahi yeterli olmadığı g örüldü. ‘ABD SONSUZ HAREKET ALANI SUNDU’ - T üm bu anlatt ıklarınız çerçevesinde bu sald ırının amacı nedir?
İsrail’in Katar’a d önük bir sald ırı ger çekle ştirmesi normal şartlarda m ümkün de ğildi.
Ama Amerika’da Trump’ın iktidara gelmesiyle birlikte İsrail’e sonsuz bir hareket alanı sunuldu.
İsrail de bundan faydalanarak Katar’a dahi saldırı ger çekle ştirecek cesarete ulaştı.
Tabii bunu yaparken Hamas’ı hedef alıyor ama aynı zamanda b ölgede Hamas’la ili şki i çerisinde olan, Hamas’a siyasi ve diplomatik destek veren ülkelere de mesaj vermeye çal ışıyor. - Katar saldırısından sonra İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği toplandı.
Bu örgütlerin etkisi neden yok?
Yönetimler İsrail saldırganlıkları karşısında kınayan a ç ıklamalar yapıyorlar ama somut anlamda hi çbir yapt ırım uygulanamıyor.
Arap ülkelerinin kendi içinde birlik olamamalar ı, farklı tehdit tanımlamaları, Amerika ile yakın angajmanları gibi fakt örler birlikte hareket etmeye engel oluyor.
Hatta Irak i şgali sonrası bu daha da belirginleşti. 2003 sonrası K örfez aç ısından İsrail tehdidinin yerini İran’la m ücadele ald ı. - Yakın angajman Katar’ın saldırıya uğramasına engel olmadı.
Bu, diğer Arap ülkelerini nas ıl etkiler?
İsrail’in İran’ı vurması bazı K örfez ülkelerinde f ırsat algısı yaratmış olabilir.
Ama bunun bir sınırı var.
Çünkü İran’ın çökertilmesi Suriye’ye göre daha olumsuz sonuçlara yol açar.
Göç dalgalar ından tutun, b ölünmeler, radikalizmin, terörizmin yükselmesi Körfezi de vurur. - Katar’ ı dahi vurabilen İsrail’in bir sonraki hedefi neresi olur, Pakistan ile yapılan anlaşmada bu saldırının etkisi nedir?
Katar saldırısından sonra b ölgede İsrail’in bir sonraki hedefinin, sıradaki ülkenin neresi olaca ğına y önelik kayg ı var.
Pakistan ve Suudi Arabistan arasında savunma işbirliği anlaşması aniden ortaya ç ıkmadı ama Katar saldırısı s üreci h ızlandırdı.
İsrail’in agresif tutumu, yaptığı egemenlik ihlallerini bir kural haline getirmesi K örfez’i de kayg ılandırıyor. ‘İKİ NET MESAJ’ - “Hamas’a siyasi ve diplomatik destek veren ülkelere de mesaj vermeye çal ışıyor” dediniz.
T ürkiye’ye verilen mesaj nedir?
Katar, Türkiye’nin bölgede en yak ın m üttefiklerinden biri.
Bölgesel güvenlik meselelerinde iki ülke koordineli hareket ediyor.
Türkiye’nin de Katar’da üssü bulunuyor.
Bu çerçevede bak ıldığında İsrail’in Katar saldırısında T ürkiye’ye iki net mesaj ı var.
Bir; ülkede üssü dahi olsa Türkiye’nin Katar’ ı koruyamayacağı.
İki; Hamas’la ilişkiye ge çilmesi halinde Türkiye’nin hedef de olabilece ği mesajı verilmek isteniyor. - Bu ger çekle şebilir mi?
Ger çekle şemez ama b öyle bir mesaj verme amac ı taşıdığı net.
Hatta İsrailli yetkililere dayandırılarak İsrail basınında ç ıkan bir çok haberde do ğrudan ya da dolaylı sırada T ürkiye’nin oldu ğuna dair haberler yer alıyor. ‘İSRAİL İRAN’IN YERİNE TÜRKİYE’Yİ KOYDU’ - Gerçekle şmeyecek bir eylem ise neden T ürkiye hedef gösteriliyor?
İsrail İran’ın yerine T ürkiye’yi koydu.
İran’ın Suriye’den çekilmesiyle olu şan boşluğun T ürkiye taraf ından doldurulduğu, bunun da İsrail i çin ciddi bir güvenlik tehdidi alg ısı yarattığı anlaşılıyor.
Bu sadece Suriye ile sınırlı değil.
T ürkiye’nin Filistin politikas ı, Gazze konusundaki eleştirileri İsrail’i rahatsız ediyor ve T ürkiye’yi İran’ın yerine koyarak kendine tehdit g örüyor. ‘BEDELİ AĞIR OLUR’ - Bu tehdit olarak g örmenin sonucu fiili sald ırı olarak yansımaz mı?
Diğer ülkelere bakt ığınızda İsrail’in bu saldırıları yapabilmesinin birka ç nedeni var.
Bir askeri ve teknolojik anlamda bunu yapabilecek kapasiteye sahip.
İkincisi bu ülkelere dönük sald ırılara Trump y önetimi onay veriyor.
Ama Türkiye farkl ı.
T ürkiye’ye dönük olas ı bir saldırıya Amerikan y önetimi ye şil ışık yakmaz.
Çünkü bunun siyasi, diplomatik, ekonomik maliyetleri olaca ğını bilir.
T ürkiye’nin bir NATO üyesi olmas ı nedeniyle b öyle bir sald ırıda NATO’nun ortak duruş sergileyemeyecek olması NATO’nun varlığını sorgulatır.
Amerika bunları riske etmek istemez.
İsrail hava g ücü ve istihbarat aç ısından g üçlü ama Türkiye’nin büyük bölgesel bir güç olarak böyle bir sald ırıya vereceği yanıt İsrail’e çok a ğır bedeller ödetir.
İsrail bunu hesaplayacaktır. - İsrail ve T ürkiye, Suriye’de kar şı karşıya gelebilir mi?
Baas iktidarı yıkıldıktan sonra, Rusya ve İran’ın da çekilmesiyle Suriye’de ciddi güç bo şluğu oldu.
Şimdi o boşlukta T ürkiye ile İsrail karşı karşıya geliyor ama bu doğrudan askeri bir çat ışma değil.
Özellikle Suriye’nin gelece ği konusunda artan bir rekabet var ve bu sahaya yansıyor.
Yeni s üreçte İsrail’in Suriye politikası, T ürkiye’nin politikas ıyla y üzde 100 çeli şiyor.
T ürkiye e şit vatandaşlık temelinde üniter yap ının korunduğu bir y önetim isterken İsrail merkezi otoritesi zayıf, par çalanm ış, etnik ve mezhepsel çat ışmalarla s ürekli kendi içinde güç mücadelesinde kalan bir Suriye talep ediyor.
Şimdi bu iki vizyon birbiriyle çat ışma halinde. - Ne olur sonunda?
T ürkiye ba şta olmak üzere bölgedeki bütün aktörler Suriye’de birlikten yana.
Suriye’deki yeni yönetim de üniter yap ısı konusunda çok hassas. “Bölünmeyi kim destekliyor” diye bakt ığımızda b ölgede bir tek İsrail öne ç ıkıyor.
Tabii İsrail’in bunu tek başına dayatması m ümkün de ğil.
Ama İsrail’i riskli kılan iki fakt ör var.
Birincisi istedi ği şekilde g üç kullanabilme imkan ı ile Suriye’de yerel s üreçleri de ğiştirebilme kapasitesine sahip.
Biz bunu Temmuz ayında g ördük.
Dürzileri etkili k ılmayı başardı ve Suveyda’da fiilen bir otonom b ölge olu şturuldu.
İsrail’in ikinci g ücü ise Amerikan siyasetini etkileyebilmesi.
Ama Amerika Suriye’de Türkiye ile de çal ışmak istiyor.
Dolayısıyla artık tek muhatabı İsrail veya SDG değil.
T ürkiye, Suriye yönetimi, Körfez Arap ülkeleri, kom şu ülkeler Amerika’ya Suriye’de yeni yönetimi desteklemesi ve üniter yap ı konusunda baskı uyguluyor.
Amerika bu g üç mücadelesinde belirleyici olacak. - ABD şu an i çin bölünmeden yana gibi durmuyor mu?
Temmuza kadar üniter yap ı konusunda hassasiyetini dile getiren Amerika’nın Suriye özel temsilcisi Suveyda’dan sonra “federalimsi” bir yap ıyı dile getirmeye başladı.
Bu Amerika’nın sahadaki gelişmelerden etkilenip pozisyonunu revize edebildiğini g österiyor.
Bu yeni yönelim Türkiye için riskli ve bu nedenle Türk yetkililerden en üst a ğızlardan “askeri se çenek kullan ılabilir” gibi sert s öylemler duyulmaya ba şlandı. ‘GÜÇ DENGESİ ÜNİTER YAPIYA KAYACAK’ - Özellikle YPG’den söz ediyorsunuz de ğil mi?
Evet, T ürkiye’nin özellikle kuzeyde etkisi, Şam’la olan yakın ilişkileri, askeri kapasitesini d ü ş ündü ğ ümüzde süreci tersine çevirebilecek imkanlar ı var.
Benim değerlendirmem s ürecin Şam ve b ölgede üniter yap ıyı destekleyen akt örlerin lehine geli şeceği, İsrail’in bu s üreci bozmak için hamlelerde bulunabilece ği ama g üç dengelerinin üniter yap ıya doğru ağırlık kazanacağını y önünde. - PKK’n ın Suriye kolunun Şam’a entegre olmaması sorunu da var...
İsrail, YPG’ye doğrudan destek olamasa bile Amerika’nın YPG politikasını y önlendirerek hem Dürziler hem de YPG üzerinden bir federal yap ı oluşturmaya çal ışıyor.
Öngörülen çözüm, YPG yap ılanmasının Suriye ordusuna şartsız entegre olması.
T ürkiye de bunu bekliyor. - Bir taraftan da Terörsüz Türkiye süreci yürütülüyor.
Bu komisyon ve Suriye’de olanlar ın nasıl bir bağlantısı var?
Ter örsüz Türkiye sürecinde Öcalan’ ın “silah bırakın” ça ğrısının YPG’yi de kapsadığı ifade edildi.
Siyasi bir s ürecin ba şlatılabilmesinin ilk şartı askeri alanda elde edilecek başarı ve bu sağlandı.
Ancak Suriye’de olumlu seyreden şartlara rağmen dış m üdahale ile YPG sorun alan ı olarak kalmaya ve stat ü kazanmaya do ğru giderse bu Suriye’nin kuzeyinde PKK kontrol ünde federal bir yap ı anlamına gelir ve bu Ter örsüz Türkiye sürecini olumsuz etkiler.
Orada ortaya ç ıkabilecek bir risk, Ter örsüz Türkiye sürecini baltalar.
Terörsüz Türkiye sürecinde elde edilecek ba şarılar YPG/SDG meselesinin çözümüne de katk ı sağlar ama o s ürecin kendi ba şka dinamikleri de var.
Amerika’nın rol ü ve Türkiye-ABD müzakereleri, Suriye içi geli şmeler, İsrail’in m üdahaleleri ve bölge ülkelerinin Suriye politikas ı gibi fakt örler YPG/SDG sorununun nas ıl çözülece ğini belirleyecek. - MHP lideri Bah çeli neden “Kudüs dü şerse Ankara kaybeder” dedi? “Kud üs dü şerse Ankara kaybeder” ifadesini artan T ürkiye- İsrail rekabetiyle okumak lazım.
Gazze ve Suriye’de hedeflerine ulaşmış bir İsrail T ürkiye’nin güvenli ği i çin tehdit.
Suriye’de olu şacak federal yapı ile İsrail, b ölgedeki nüfuzuyla PKK’ya verebilece ği destekle T ürkiye’ye kar şı jeopolitik üstünlük ve Türkiye’ye kar şı kullanabileceği ara çlar elde eder.
Sonuçta devletleraras ı ilişkiler bir g üç mücadelesidir. ‘FİLİSTİN’DE ADİL ÇÖZÜM ŞART’ Gazze insani y önü a ğır basan bir mesele ve dış politikada meşruiyet önemlidir.
Ama s ırf ulusal ç ıkarlar a ç ısından baktığınızda dahi İsrail’in yayılmacı b ölgesel politikalar ının önüne geçilmesi için Filistin meselesi Türkiye ile ba ğlantılı.
Bunu Katar örne ğinde g ördük, İsrail a ç ısından sonraki hedeflerin neresi olacağı kestirilemez.
Ayrıca b ölgede sürdürülebilir istikrar ve güvenlik aç ısından da İsrail-Filistin meselesinin adil şekilde çözümü gerekiyor.
Bu gerçekle şmezse b ölge, yeni istikrars ızlıklara gebe.
Her an patlamaya hazır bir bomba.
Bu da T ürkiye’nin güvenli ği i çin risk. ‘TÜRKİYE TERCİH DURUMUNDA DEĞİL’ - Bah çeli, İsrail ve ABD’ye karşı T ürkiye/Çin/ Rusya ittifak ından s öz etti.
Bunu siz nas ıl okuyorsunuz?
T ürkiye, Amerika’yla Rusya ve Çin aras ındaki b üyük güç mücadelesinden faydalan ıp kendi b ölgesinde etkisini art ırma çabas ında olan bir b ölgesel güç.
Eksen de ğişikliği tartışmaları uzun zamandır yapılıyor.
Özellikle Bat ı’nın YPG, PKK’ya verdiği destek, NATO’nun T ürkiye’ye koruma kalkan ı sağlamaması...
T ürkiye’yi farkl ı alternatiflere y öneltiyor.
Türkiye bir tercih yapma durumunda de ğil.
Ama T ürkiye’ye dönük olumsuz ad ımların atılmaya devam etmesi, şu anda niyet şeklinde dillendirilen farklı alternatiflerin realize olabileceği mesajını veriyor.
Çünkü gerçekten Türkiye’ye Suriye’de YPG, PKK dayatmas ı veya İsrail’in doğrudan T ürkiye’yi hedef almas ı, buna da Amerika'nın vereceği destek doğal olarak T ürkiye’yi farkl ı arayışlara iter.
Ama T ürkiye öncelikli olarak taraflar aras ı rekabetten faydalanmak, hassasiyetlerini dikkate almayan ülkelerin kendi politikalar ını yeniden d ü ş ünmeye sevk etmek isteyecektir.
PORTRE Gazi Üniversitesi Uluslararas ı İlişkiler b ölümünden mezun oldu.
Yüksek lisans e ğitimini Hacettepe Üniversitesi Uluslararas ı İlişkiler b ölümünde “Kimli ğin Suriye’nin B ölgesel Politikalar ına Etkisi (1946-2000)” başlıklı teziyle tamamladı.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararas ı İlişkiler B ölümünde doktora e ğitimini g ördü. 1999-2009 aras ında Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Ortadoğu Araştırmaları Masası’nda araştırmacı olarak çal ıştı. 2009-2018 yılları arasında Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde (ORSAM) araştırmacı ve 2018’den sonra da Levant Çal ışmaları Koordinat örü olarak görevine devam eden Orhan, Suriye, Lübnan, İsrail-Filistin, Irak ve T ürkiye’nin Ortado ğu politikası konularında çal ışıyor.
FOTOĞRAFLAR: VEDAT ARIK