Haber Detayı
Çocuklarının gözü önünde tokat atılmıştı! Türkiye’nin gündemine oturan baba konuştu: Bakışlarından bana vuracağını anladım
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde hızlı gittiği için uyardığı sürücü Ozan Canyürek tarafından 5 ve 8 yaşlarındaki çocuklarının gözü önünde tokatlanan baba, Türkiye’nin gündemine oturdu. O anları anlatan baba, çocuklarınon psikolojinin bozulduğunu belirterek, ’Çocukların yanında olduğunu umursamadan sürekli küfürlü ve argo konuşuyordu. Sürekli üzerime geliyor, eliyle temas ediyordu. Bense çocuğumun elini bırakmadım. Çünkü çocuk korkmuş, elimi sımsıkı tutuyordu. Elinin titrediğini gördüm. Diğer çocuğum da panik halinde sağa sola koşuşturuyordu. Eli sürekli omzumda ya da kafamda, beni sabit tutmaya çalışıyordu. Çocukların yanında bana vuracak diye düşündüm. O yüzden tekrar özür diledim ki gitsin. Özrü kabul ettikten sonra kendini tatmin etmiş gibi bir tavırla bana tokat attı.’ dedi.
Kan donduran olay, 15 Eylül'de saat 09.00 sıralarında Gebze ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana geldi.
Kızı ve oğlunu okula götüren Ö.K., çocuklarıyla yürürken yanlarından hızla geçen cipin sürücüsü Ozan Canyürek'e tepki gösterdi.
Bunun üzerine geri manevra yapan Canyürek, cipi durdurup babayla tartışmaya başladı.
Tartışmanın devamında cipten inen sürücü, çocuklarının yanında babaya tokat attı.
Daha sonra aracına binen Ozan Canyürek, bölgeden ayrıldı.
Olay, bir apartmanın güvenlik kamerasına yansıdı.
Görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Canyürek hakkında gözaltı kararı verildiğini duyurdu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da daha sonra Canyürek'in yakalandığını duyurdu.
Sorgusunun ardından Ozan Canyürek ve olay sırasında yanında bulunan kardeşi C.C. (17), dün adliyeye sevk edildi.
Cip sürücüsü, 'Kasten yaralama' ve Trafik güvenliğini tehlikeye sokma' suçlamalarıyla tutuklanırken, kardeşi hakkında ev hapsi kararı verildi.
TÜRKİYE'NİN KONUŞTUĞU BABA, OLAY ANINI ANLATTI Olayın ardından DHA'ya konuşan Ö.K., 'Okula doğru giderken karşı taraftan bana doğru siyah bir cip çok hızlı ve süratli bir şekilde sağa sola savrularak geliyordu.
O sırada çocuğum elimdeydi, diğer çocuğum da yanımda geliyordu.
Ben çocukları kenara çektim.
Kenara çekerken yolun kenarında diğer araçların yüzünden kendimi kaldırıma bile atamadım.
O fırsatı bulamadım.
Çünkü araç çok hızlı bir şekilde gelip, bir anda yanımızdan geçti.
Geçerken de ben elimi kaldırıp, 'Yavaş, çocuklar var' dedim.
Hiç aldırmadan aynı süratle geçti.
Yaklaşık 50 metre gittikten sonra tekrar aynı hızla geriye dönüp yanımıza geldi.
Camını açıp, 'Ne var lan?' dedi.
Ben de 'Yavaş git, çocuklar var' dedim.
Bunun üzerine, 'Sana mı soracağım?
Sen ne karışıyorsun benim araba kullanmama?
Sen kimsin, hayırdır?
Derdin ne?' diyerek çıkışmaya başladı.
O benimle böyle konuşurken arka taraftan koşarak birisi geldi.
Meğer kardeşiymiş, ben ilk başta bilmiyordum' dedi. 'BAKIŞLARINDAN VE TAVIRLARINDAN BANA VURACAĞINI ANLADIM' Baba Ö.K., 'Yanımıza gelip bana doğru yaklaşınca, ben de ona yolu gösterdim. 'Bak, yoldayım.
Yoldan çocuklar geçiyor.
Bu hızla geliyorsunuz, tehlikeye sokuyorsunuz.
Çocuklara çarpacaksınız' dedim.
O sırada kardeşi, elime vurup, elimi aşağı indirdi.
Bunun üzerine sürücü hızlıca aracının kapısını açtı.
Kapı neredeyse bana çarpıyordu.
Arabadan iner inmez, 'Hayırdır?
Sen nesin lan' diyerek yüzüme elini uzattı.
Parmaklarıyla boğazıma, bademciklerime doğru bastırmaya başladı.
Bense hiçbir şekilde ileri geri, argo ya da rencide edici bir söz söylemedim.
O sırada bana, 'Ağzını burnunu kırarım' gibi tehditler savuruyordu.
Çocukların yanında olduğunu umursamadan sürekli küfürlü ve argo konuşuyordu.
Sürekli üzerime geliyor, eliyle temas ediyordu.
Bense çocuğumun elini bırakmadım.
Çünkü çocuk korkmuş, elimi sımsıkı tutuyordu.
Elinin titrediğini gördüm.
Diğer çocuğum da panik halinde sağa sola koşuşturuyordu.
Bir gözüm onlarda, bir gözüm karşımdakindeydi.
Kendimi değil, çocuklarımı düşündüm.
Sürekli alttan aldım ki defolup gitsinler, başımdan uzaklaşsınlar.
Ama o hiç aldırmadan, 'Benden özür dileyeceksin' dedi.
Ben de 'Hatalı ben değilim ki senden özür dileyeyim.
Ama özür dilemek suç değil, dilerim' dedim. 'Sadece hızlı gitmemen gerektiğini söylüyorum' dedim.
O ise 'Sana ne lan, özür dileyeceksin' diye diretince, bakışlarından ve tavırlarından bana vuracağını anladım.
Çünkü eli sürekli omzumda ya da kafamda, beni sabit tutmaya çalışıyordu.
Çocukların yanında bana vuracak diye düşündüm.
O yüzden tekrar özür diledim ki gitsin.
Özrü kabul ettikten sonra kendini tatmin etmiş gibi bir tavırla bana tokat attı.
Ben de 'Sen ne yapıyorsun?' dedim.
O ise küfrederek, 'Yürü git lan' dedi.
O sırada çocuğumun elini bırakmamıştım.
Diğer çocuğum zaten korkmuştu.
Hemen oradan uzaklaştık.
Diğer kardeşi arabaya binmeyip, bizimle aynı yöne doğru yürüdü.
Sonra hızlıca yürüyerek bizi geçti ve ileri sokakta kayboldu' diye konuştu. 'BİZ BİR ŞEY YAPMADIK' 'BEN ÇOCUKLARIMI DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN SESSİZ KALDIM' Baba Ö.K., 'Benim de psikolojim bozuldu.
İşçi olduğum için işe gitmek zorundayım.
Kendime zaman ayırmak, kafamı dağıtmak isterim ama mecburen çalışmak zorundayım.
Böyle insanların sorumsuz davranışları yüzünden ne çocuklarımın psikolojisi kaldı ne de bende huzur kaldı.
Olay sosyal medyada ve haberlerde yer aldıktan sonra gerek Adalet Bakanı gerek İçişleri Bakanı konuya el attı.
Polis ekipleri, bakanın açıklamasının ardından çok hızlı bir şekilde harekete geçti.
Aracın motoru soğumadan şahsı yakaladılar.
Çok teşekkür ediyorum.
Hiç ummadığım bir hızla gözaltına aldılar.
Sosyal medyada da arkamda bu kadar destek görmek beni gururlandırdı.
Yanlış bir şey yapmadım çünkü.
Suçlu olan karşı taraftı.
Çocuklarımın yanında sakin kaldım, karşılık vermedim.
Onlar, o insanlığı göstermedi ama ben çocuklarımı düşündüğüm için sessiz kaldım.
Şahıs tutuklandı.
Cezası neyse çekmesini istiyorum.
Birkaç gün gözaltında kalıp, çıkmasını istemiyorum.
Sonuçta ortada bir darp olayı var, kamera kaydı var.
Ben yalan söylemiyorum, hakaret etmedim, küfretmedim.
Cezası neyse bulsun, adalet yerini bulsun' diye konuştu