Haber Detayı
İsrail'den Gazze'ye kara harekatı başladı! Siyonist rejimin Gazze’yi insansızlaştırma planı: İsrail, hukuk tanımayan bir devlettir!
7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de uluslararası hukuku hiçe sayarak insanları açlıkla ve yoğun saldırılarla yok etmeye çalışan İsrail, son olarak başlattığı işgal ile bölgeyi insansızlaştırma hedefi doğrultusunda ilerliyor. Siyonist rejim, yaklaşık 900 bin Filistinliyi zorla göç ettirmeye çalışıyor. Bölge halkını yerinden eden siyonist İsrail, Gazze’den zorunlu olarak göç etmeye çalışan sivilleri hedef alarak katliamlarını sürdürüyor. A Haber canlı yayınına konuk olan Avukat Serkan Toper, İsrail’in Gazze halkını zorunlu göçe tabi tutmasına rağmen saldırılarına devam ettiğini belirterek, İsrail’in sadece bir işgalci değil, aynı zamanda bir terör devleti olduğunu vurguladı.
Geçtiğimiz haftalarda Katar ve Yemen'in başkentlerine saldırılar düzenleyen İsrail, 7 Ekim'den bu yana süregelen ve yüz binlerce kişinin ölümüne, milyonlarcasının ise evsiz kalmasına yol açan Gazze saldırılarının bir yenisini ekledi.
SİYONİST REJİMİN GAZZE'Yİ İNSANSIZLAŞTIRMA PLANI DEVREDE İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, 15 Eylül gecesi itibarıyla Gazze'ye yönelik kara harekâtının başlatıldığı bildirildi.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, saldırıların ardından yaptığı açıklamada, 'Gazze yanıyor.
Görev tamamlanana kadar pes etmeyeceğiz, geri adım atmayacağız' ifadelerini kullanarak operasyonların süreceğini açıkladı.
Gerçekleştirdiği kanlı saldırılarla bölgeyi insansızlaştırmayı hedefleyen İsrail, hava saldırılarına tank destekli kara birliklerini de ekleyerek ağır bir katliam yürütüyor.
Bölgede yaşayan 900 bin kişiyi umursamadan saldırılarını yoğunlaştıran İsrail, bir yandan halkı zorla göçe zorlarken diğer yandan göç esnasında sivillere yönelik saldırı düzenledi.
A Haber'de konuşan Avukat Serkan Toper, İsrail'i sert bir dille kınayarak, uluslararası hukuk normlarını açıkça ihlal ettiğini ve hukuk tanımayan bir devlet olarak hareket ettiğini vurguladı.
Serkan Toper'in açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle: 'İSRAİL İLE HUKUK KELİMELERİ BİR ARAYA GELEMEZ' 'İsrail ile hukuk kelimeleri bir araya gelemez.
Çünkü İsrail'in hukuk tanımazlığı ne bugüne ne de düne özgüdür.
İsrail, kurulduğu günden bu yana hukuk tanımayan bir devlettir.
Oysa olağan bir hukuk düzeninde, hukuku tanımadığınız anda tüm meşruiyetinizi de yitirirsiniz.
Bugün karşımızda; arkasındaki güçlerin küstahlaştırdığı, Filistinlilerin ölmesini hak gören, Batılılardan başka herkesi öteki sayan bir anlayışın ürünü olan İsrail gerçeği vardır. 'ZORUNLU GÖÇE TABİ TUTMAK SOYKIRIMDIR' Soykırım, yalnızca bir etnik grubu tamamen ya da kısmen fiziksel olarak yok etmekle sınırlı değildir.
Zorunlu göçe tabi tutmak da bir soykırım biçimidir.
İnsanların yaşam koşullarını ortadan kaldırmak da bir soykırım suçudur.
Ve bu, uluslararası ceza hukuku açısından açıkça tanımlanmış bir suçtur.
Soykırım suçlarında bireyler uluslararası ceza mahkemelerinde, devletler ise Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılanır.
Güya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi harekete geçer, yaptırımlar uygular.
Ancak bugün Doğu Kudüs'te fiilen işgalci konumunda bulunan İsrail'in bu durumu, 1967'den bu yana etkili biçimde engellenememiştir.
Aksine, başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerin desteğiyle bu işgalin meşrulaştırılmaya çalışıldığına şahit oluyoruz.
Kudüs'ün, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde İsrail'in başkenti ilan edilmesi de bu sürecin bir parçasıdır. 'İSRAİL İNSANLIĞIN CELLADIDIR' İsrail sadece bir işgalci değil, aynı zamanda bir terör devletidir.
Aynı zamanda da insanlığın celladıdır. 1917'de Osmanlı egemenliğinden çıktıktan sonra bu topraklarda kan ve gözyaşı eksik olmamıştır.
Uluslararası hukuk ne der?
Askeri işgaller hukuki statü oluşturmaz.
Ancak İsrail, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı hiçbir kararı tanımamıştır.
Neden?
Çünkü arkasında ABD vardır.
ABD çıkıp 'Kudüs, İsrail'in başkentidir' diyerek bu fiili işgali onaylamıştır.
Sözde insan hakları savunucuları, yalnızca cılız açıklamalarla yetinmiş; İsrail'in sivilleri hedef almasını görmezden gelmiştir.
İsrail ise yeni formüllerle bu zulmü sürdürmektedir.
Mesela sivilleri 'güvenli bölgelere' toplamak gibi.
Ancak ne yapmıştır?
O insanları, sözde güvenli olarak ilan edilen yerlerde bombalayarak öldürmüştür.
Bu çağda, bir uygarlık çağında yaşadığımız söylenirken, karanlık bir çağın karanlığını yaşatıyorlar.
A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN